Ucuza satıp pahalıya alıyoruz: Türkiye’nin çelik çıkmazı

Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, Türkiye’de paslanmaz çeliğin geri dönüşümü konusunda büyük bir sıkıntı olduğunu ve ülkemizde hurda paslanmazın, içeride fabrika olmadığı için dışarıya satılmak zorunda olduğunu söyledi.

Türkiye’de birçok sektörün geri dönüşümü olmasına karşın paslanmazda bir geri dönüşüm mekanizması kurulamadığını kaydeden Topuz, şunları anlattı:

SADECE PASLANMAZI GERİ DÖNÜŞTÜREMİYORUZ

“Normalde ülkemizde camdan gümüşe, plastikten altına kadar her şey geri dönüştürülebiliyor. Sanayici atıklarını gönderiyor ve o atıklar geri dönüşüm fabrikalarında tekrar ham maddeye dönüştürülüyor. Türkiye’de geri dönüşümü olmayan tek ham madde ise paslanmaz çelik, çünkü paslanmazın bizde fabrikası yok, burada üretilmiyor.

Biz hem burada üretilmeyen bir malla ilgili 14 yıldır yüzde 12 vergi ödüyoruz hem de üzerine anti damping soruşturması açılıyor. Türkiye’de üretici olarak görünen tek bir firma var, onların da yaptığı, ürünü dışarıdan kalın olarak getirip burada inceltmek. Bu firma bu şekilde yılda 50-60 milyon dolar kâr ediyor, Türkiye’deki bütün üreticiler ise ek vergi ödemek zorunda kalıyor, bu sefer fiyatlar yükseliyor ve pazarlarımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye’de paslanmaz çelik üzerindeki bu haksız vergilerin bir an önce kalkması gerekiyor

115 MİLYON DOLARA SATIP 285 MİLYON DOLARA GERİ ALIYORUZ

Türkiye’ye yıllık 650 bin ton paslanmaz çelik geliyor ve bunun da 100 bin tonu fire olarak geri dönüşüme gidiyor. Yani 115 milyon dolara mecburen yurt dışına sattığımız hurdayı dönüp 285 milyon dolara geri alıyoruz. Eğer burada entegre bir paslanmaz çelik fabrikası kurulabilse bu para da Türkiye’de kalacak.

Bütün ürünlerin hurdası Türkiye’de kalıp tekrar ekonomiye kazandırılırken sadece paslanmaz çeliğin hurdası yurt dışına çıkıyor. Biz alüminyumun, bakırın ve diğer metallerin hurdasını dışarıdan getirip Türkiye’de işlerken, kendi paslanmazımızı ve asıl değerli olanı maalesef dışarıya gönderiyoruz” Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz

Topuz, ancak fabrika kurmanın yüksek maliyeti nedeniyle tek firma tarafından yapılacak bir şey olmadığını ve devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Kurulacak fabrikanın en az 1 milyon ton kapasiteli olması gerektiğini aktaran Topuz, bu yatırımın Türkiye için son derece stratejik olduğunu ve bu konudaki görüşlerini her platformda yetkililere anlattıklarını; kurulacak fabrikanın hem Türkiye’nin tüm iç pazar ihtiyacını karşılayacağının, ürünlere erişimi kolaylaştıracağının ve aynı zamanda yeni bir ihracat potansiyeli yaratacağının da altını çizdi.

İHRACAT GÜCÜNÜ KORUYOR AMA ÇİN’DEN GELEN İTHALAT ÇOK HIZLI ARTIYOR

Endüstriyel mutfak sektöründe ihracatın geçtiğimiz yılla benzer bir şekilde ilerlediğini ifade eden Topuz, yedi ayın sonunda 3 milyar dolarlık bir rakama ulaştıklarını belirtti. Yılı da 5,7 milyar dolar civarında kapatmayı beklediklerini anlatan Topuz, şu sözlere yer verdi:

“Endüstriyel mutfak sektörü her zaman ihracatı en güçlü sektörlerin başında geliyor. Toplamda 100’den fazla ülkeye ihracatımız var. Ancak kârlılıkta tüm sektörlerde olduğu gibi bizde de ciddi bir düşüş yaşanıyor. Karlılığın ortalama yarı yarıya düştüğünü söyleyebiliriz.

Ekonomideki tüm zorlu şartlara rağmen sektörde yatırımların devam ettiğinin de altını çizmek isterim. Şu an bizim bildiğimiz beş tane ciddi yatırım var ve bunlar istihdama da önemli katkı sağlayacak. Ama tabi tüm bu yatırımlar öz sermaye ile yapılıyor. Mevcut faiz oranları ile kredi kullanıp yeni yatırım yapmak çok zor”

Son dönemde özellikle ev tipi mutfak ürünlerinde Çin’den yapılan ithalatta büyük artışlar olduğuna dikkat çeken Topuz, geçtiğimiz yıl sadece Çin’den ithalatın 1 milyar dolar arttığını belirtti.

Bunun en büyük sebebinin paslanmaz çeliğe gelen ek vergiler ve anti damping dedikoduları olduğunu kaydeden Topuz, “Büyük firmalara iş yapan birçok tedarikçi işini kaybetti. Firmalar burada üretim yaptırmak yerine fiyatlar çok daha ucuz kaldığı için dönüp Çin’den ithalat yapmaya başladılar. Geçtiğimiz sene başlayan bu ithalat artışının maalesef bu sene de devam ettiğini görüyoruz. Her geçen gün sanayideki ithalatçılık eğilimi artıyor. Bu eğilimi sanayimiz için önemli bir tehlike olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Related Posts

Bakan Şimşek: Üretim artarken cari açık sürdürülebilir seviyelerde

Bakan Şimşek: Üretim artarken cari açık sürdürülebilir seviyelerde

Brent petrolde son durum: Ne kadar oldu?

Dün 66,73 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 65,83 dolardan tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.27 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,3 azalışla 65,64 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün …

Son dakika | TÜİK, haziran ayı dış ticaret endeksini açıkladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Haziran ayına ilişkin dış ticaret endekslerini yayımladı. Buna göre ihracat birim değer endeksi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artarak 119,0 seviyesine çıktı. Gıda, içecek ve tütün grubunda yüzde 10 …

ABD’li banka altın ve doları olanları uyardı

ABD’li banka, elinde dolar ve altın bulunduranları uyardı. Güçlü istihdam verileri sonrası Fed’in faiz indirim beklentileri rafa kalktı, indirim defteri bu yıl kapanabilir.

Amazon Autos artık ikinci el arabalar satacak

Kullanılmış ve CPO araçların dahil edilmesi Los Angeles’ta başlayacak ve önümüzdeki aylarda ABD’deki daha fazla şehre genişletilecek. Amazon Autos daha önce yalnızca Hyundai ürünleriyle sınırlıyken , bir sözcü katılımcı bayilerin artık Hyundai dışı …

Memur-Sen Başkanı Yalçın: Memurun maaşı düşük, tekliflerimiz yüksek değil

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Şu an en düşük memur maaşının Ocak 2026 itibarıyla 67 bin liranın üzerinde olması gerekiyor. Bazıları, ‘Memur-Sen’in teklifleri çok yüksek.’ gibi cümle kuruyor. Memur- Sen’in teklifleri yüksek değil, memurun maaşı düşük.” dedi.